13 Aralık 2007 Perşembe

OĞUL PROBLEMİ

Oğul arıcılıkta istenmeyen bir hadisedir.Tüm planlarınızı alt üst eder.Arınızın oğul a gittiğini fark ettiniz,atçınız kovanı bir sürü ana memesi başlanmış ve içindede larvaları var.Burada ilk yapılması gereken,hemen kovanın anaarısını bulup birkaç çerçeve arıyla başka kovana alınması lazım.

Neden başka kovana alıyoruz derseniz.Arı artık kafaya bir şeyleri takmış,yer sıkışıktır,anaarı yaşlıdır,arınızın cinsi oğla meyillidir bir sürü sebepleri vardır.Anaarıyı başka kovana almadığımız müddetçe oğul a gitmeye kalkan kovana hakim olma şansımız yoktur.Memeleri siz bozdukça o yenisini yapacak çünkü anaarı içerde yumurta atmaya devam ediyor.

Anaarıyı aldık başka kovana,gelelim eski kovanımıza.Eski kovanda ne yapmak istediğimize karar vermeliyiz.sadece bir yeni ana olsun derseniz.Memelerin bazılarının kapanmasını bekleyin.Bazı memeler kapandı,ilk yapacağımız iş bir çıta da bir açık bir kapalı anaarı memesi bıkarak,diğer memelerin tamamını bozmalıyız.Burası çök önemli ilk önce kalanları ayarladıklardan sonra tüm memeler bozulacak.Başıma geldi memeleri bozarak gidiyorum son kalan çıtalardan ana memesi çıkmadı.Onun için kalacak memeleri ilk önce belirliyorsunuz.

Bir başka alternatif ise genç anaarılara ihtiyacınız var.Bu durumda ise gene anaarıyı kovandan aldık,o anaarı faaliyetine devam etsin, eski anaarıyı değiştirecek bile olsak, yeni anaarılar eşleşip gelene kadar eski anayı kullanalım.Bu durumda genç anaarılarımızı şu şekilde elde etmeliyiz,ana memeleri kapandı,her memeli bir çıtayı başka kovanlara koyarak kaç tane istersek o kadar bölersiniz arınızı.bir sürü genç ve arılarınızın seçtiği anaarılarınız olur.Eşleşip gelenleri isterseniz yaşlı anaarılarınızı imha edip yenisini verirsiniz yada bulundukları yerde besleyerek gelecek seneye hazırlarsınız.
Bir başka konu ise eski kovandan anaarıyı almaz isek.Arımız oğul verdi bizde arılıkta değiliz, hazır yumurta atan anaarımız gitti.Birde arıyı bal için hazırlıyorsak,artık bu kovandan balda almamız imkansız,nedeni ise bal veya nektar akımına arıyı hazırlayacağız.Bu hazırlıklar bir takvim içinde olmalı.Bu gün atılan yumurtadan çıkan arımız en az 40 gün sonra bize tarlacı olacaktır.Oğul a giden arımızdan anaarı 16 günde çıktı,bir hafta dinlendi,bir haftada eşleşip yumurta atması sürdü ,şu ana kadar 1 ayımızı kaybettik.Bu anaarı ilk atığı yumurtada 40 günde tarlacı olacak,bu tür kovanı takviminize uyduramazsınız.Bana göre bu kovan sezonu kapattı ama seneye çok iyi bir kovan olur.

Bence en iyi yapılması gereken şudur,bal için hazırlanıyorsak.Anaarıyı başka kovana aldık,o birkaç çıta arıyla faaliyetine devam etsin.eski kovanda da bir düzenleme yaptık,bir açık birde kapalı meme bıraktık,artık eski arı bu iki memeye mahkum,birini seçecek oğul verme şansı yoktur.Eski kovanımız bu memelerden birini seçti,anaarıda eşleşip yumurta atmaya başladı,bu sırada da nektar başladı,hemen eski anaarı imha edilip kovanlar birleştirilmeli,hem bal alırsınız hem de kovanınızda yeni anaarınız olur.

Bunların hiç birini yapmazsanız başınıza şu gelecektir.Elimizde sağlam bir arımız vardı,baktık oğla gidiyordu,dedik ki oğul versin.Arımızda oğul verdi bizde bir terlik oldu oğlu kaçırdık,sağlam arımız yarım arı oldu.Anayı başka kovana alsaydınız iki arınız olurdu.Bu anlattıklarım hep yeni arıcılara yönelik aşağı yukarı tüm seçenekleri verdim.Ben ana üretecek olsaydım o kovandan anaarı üretmezdim seçtiğim ve bildiğim arılardan ana üretirdim.Burada anlatmak istediklerim yeni arıcıları ilgilendirir.Sonuçta oğul bulan için çok iyidir ama arıcı için oğul kaybı berbat bir şeydir.

27 Kasım 2007 Salı

HER ZAMAN GÜÇLÜ KOLONİ

Her mevsimde güçlü arı kolonilerine sahip olmalıyız.Zayıf arılar her zaman arıcıların başına bela olmakta.Bu sene geçti ama önümüzdeki sene bu işe ağırlık vermeliyim.Şimdi bakıyorum arının bir kaçı almış başını gidiyor,öbür taraftada gelişmeyen arı kolonileri.Bunu güçlü olan kovanlardan takviye etmeye başlıyoruz,her seferde güçlü olana tabir yerindeyse faul yapıp,güçlü koloniye çelme takmaya devam ediyoruz.Arımız bir çıta olsada o kovanı açıyoruz 10 çıtada olasa açmak zorundayız.


Zayıf kolonilerin zararları şunlar.Devamlı bakım ister,devamlı tehliklelere maruz kalır,hastalık,açlık ve yağma başta olmak üzere.Arıcıda bu kovanları yaşatmak için çırpınır durur.


Bazen gezilerimiz oluyor,bu gezilerin birinde bir arıcıyla görüştüm.Görüştügüm arıcıda yurt dışındakilerle görüşüyordu.Yurt dışındaki arıcılar,gelecek senenin kolonisini bu sene başlamadan oluştururlarmış.Benimde gözlemlerim var,kışa güçlü giren arı kolonisi baharada güçlü çıkıyor.Biz henüz tam arıcılık yapamıyoruz,her etapta hatalarımız var.Mayıs haziranda gelen yeni analarımız o sene pek işe yaramazlar,keşke tüm arıcılarımız anaarı degişimini ağustos sonu yapıp,yeni seneye yeni anayla başlayabilseler.


Zayıf koloniye bu sene bir sürü bakım yaptınız seneye gene devam edeceksiniz.Güçlü koloni ise size bakacak.Kışa girerken zayıf arılarımızı birleştirmeliyiz.

3 Ekim 2007 Çarşamba

EYLÜL 2007 SONUYDU

29 ve 30 Eylül benim için çok verimli geçti.Bir çok profesyonel arıcı tanıma fırsatım oldu.Öğrendiklerim benim için ve diğer arıcılar için önemli şeylerdi.Irklar konusunda da çok bilmediklerimiz var.İlk defa böyle konulara girdik.Sivaslı olan arıcı ağabeyimiz,Bu işi en iyi Ordulular bilir.Onları Denizli ve Muğla’lılar izler dedi.Tanıştığım kişiler geçimini arıcılıktan yapanlardı ve yaz kış arı peşinde olan kişiler.Çalıştıkları arılar hep değişik arılardı.Belli bir ırkta ısrar eden yok.Bence de arılıkta ne kadar çeşit varsa ve onları kullanmasını bilirsek süper olur.Arıcı olmayanlar var arılar melezlenirmiş,yok efendim Muğla’nın dili kısaymış.Kardeşim elimde Kafkas arısı var,Baharda geç atağa kalkıyor.Buna bir çıta kapalı Muğla yavrusu ver.Arıyı bir atağa kaldır.Bana burada bakıcı arı lazım baharda arının dili o sırada bana lazım değil.Muğla arısı zaten çama endeksli bir arı,bulunan dilinin yarısını kessen gene çamdan hazır balı alır gelir.Arılıkta çok çeşit olmasını şu yönden de savunuyorum.Papaz arısı denilen buckfast arısı 4-5 değişik arı ırkından elde edilmiştir.Seneye kısmet olursa karniyol ırkıda deneyeceğim.Daha bu sene F1 ler elime geçti.Bu ırklar bana çok bilgili kişilerin bir yerde toplanıp ortak çalışma yapması gibi geliyor.Kim nasıl anlarsa anlasın bana benim anladığım lazım.Herkes bildiği yolda yürüyecek.Hiç kimseye kardeşim sen yanlış yapıyorsun şöyle yap deme hakkımda yok.Seçim herkesin kendine aittir.Herkes bildiği doğruyu ortaya koyar.Bu haftaki öğrendiklerimin bana göre en önemlisi balı alınan arının beslemeye tutulmasıydı,bu benim yapmadığım bir şeydi .Yücel ağabeyimiz o kadar güzel izah etti ki bende jeton düştü.Hatırlarsınız Şile’de arılarım çok güçlüydü ve bu arılar balları alındıktan birkaç gün sonra Trakya ya gittim.20 çıta arı 4-5 çıtaya düşmüştü.Bende şok oldum.Olayı yeni çözdüm.Balı elinden giden arı strese girip intihar uçuşu yapıyormuş.Sağım yapıldıktan sonra mutlaka 4-5 gün besleme yapılmalıymış.Bunu Muhsin hocada yıllardır söylüyormuş ama ben okumamıştım.Bu bana ders oldu.Artık sağımdan sonra arıları stres ve bunalıma sokmayacağım.Bir düşünün çalıştınız ,çalıştınız biri geldi,neyiniz varsa aldı siz ne yaparsını.Yıkılırsınız dimi.Arılarada aynısı oluyormuş.Ama yıllardır arıları yıkmışım haberim olmamış.Besleme hem arıyı psikolojik olarak rahatlatıyor,hemde yavruya yatmasına neden oluyormuş.Bu detayı unutmayacağım artık çok önemli.

25 Eylül 2007 Salı

MUĞLA ARISI DİĞER ARILARI DESTEKLEMEDE ÇOK ÖNEMLİ.

Şu ana kadar tespit ettiğim eksiklerden biri,her arılıkta Muğla arısı olmalı.
Hele Kafkas arısı gibi yavaş gelişen arılıklara daha çok lazım.Kafkas arısı ve melezleri çok yavaş gelişiyor baharda.Arılığımızı bir futbol takımı olarak düşünürsek,Bal toplamayı da gol sayarsak,goller içinde çok yüksek nüfusa ihtiyacımız var.Hantal takımların,Muğla arısıyla desteklenmesi lazım. Yani arılıkların,gol yollarındaki en etkili silahı Muğla arısıdır.Bu arı acayip üreme meraklısı bir arı,çok kısa sürede kendini toparlar ve oğul verir.Bence en büyük eksikliği burada.Bilim adamlarımız bu arının oğul merakını gidererek ıslah etmeli.Muğla arısını beğenmeyenlere birde şu gözle bakmalarını tavsiye ediyorum.Dünyadaki çam ballarının yüzde 80 nini biz üretiriz.Bunu hangi arıyla yapıyoruz Muğla arısıyla.9-10 çıtayla çam balına girenler,20 günde 2 bal sağımı yaparlar ve arı 2-3 çıtaya düşer.Bu arı hemen polen gelen bir yere taşınır.Arı kısa sürede tekrar kendine gelir.Kafkas arısıyla çam balı almak imkansız gibi bir şey.Eylül ekim ayında nerede bulacaksın 9-10 çıta Kafkas arısını.Muğla arısının hakim olduğu yerlere bakarsak,Muğla civarından başlayıp Adana’ya kadar olan sahil kesiminde etkilidir.Kışı bilmeyen bir arıdır.

Sonuca gelirsek,Tüm ırklar yerine göre güzeldir.Allah her şeyi yerine göre yaratmıştır.Allah’ın yarattığı her şeyde güzeldir.Tüm ırklara ihtiyacımız vardır hepsi korunmalıdır.İnsanlar içinde durum aynıdır.Herkesin ayrı ayrı huyları var işte.

12 Eylül 2007 Çarşamba

YAŞLI VE SORUNLU ANAARILAR

Gerçi zamanı değil ama olsun.Biz bir türlü anaarıları kıyıp öldüremiyoruz.En fazla 2 yılda kesin yenilememiz lazım.Anaarılarımızı yenilemezsek başımıza geleceklerden birisi,kovan bir türlü yeterli nüfusu bulamaz.ikincisi arı kovanımız oğul a gitme riski çok yüksek.üçüncüsü yolun ortasında kalırsınız,yapacak hiç bir şeyinizde olmaz.bu üçüncü sorunu biraz açarsak,kovanda ana arı olur,ana çok yaşlıdır veya az sperm almıştır.Bu durumda başlar dölsüz yumurta atmaya ve atılan yumurtaların hepsi erkek bir kaç tanede arada işçi olur.Siz zannedersiniz ki kovanınız yalancı anaya kapıldı.Bu durumu fark ettiğiniz de zaten iş bitip kovandaki kademeli nüfusun bozulduğunu da unutmayın.3 günlük işçi arının işi başka 5 günlüğün işi başka,8 günlüğün işi başka,20 günlük işçi arının görevi başkadır.bu zincir koparsa onarmak bayağı zor oluyor.çok kovanı olanlar için sorun yok.yanındakine birleştir gitsin.İki üç kovanı olana acayip koyar,ve kurtarmaya çalışırsanız ilk yapacağınız,başka kovanınızdan çıkmaya başlamış kapalı yavrulu çıta.Birazda çok acemi arıyı buraya nakledip,daha sonra günlük yumurtalı çıta verip ana yaptırmaya gidiniz.Yoksa eskilerin hepsi tarlacıdır,ne arı sütü salgılarlar nede yumurtaya bakarlar.kovan içindeki nüfus zinciri koptuğunda her zaman zor oluyor.Birde anaarı değiştirecekler,gelecek senenin arısının anasını bu seneden ayarlamalı.Yoksa mayısta,haziranda elinize geçen anadan o sene bir şey beklememelisiniz

Not.Aslında anaarılarımızı yıllık değiştirmeliyiz.Yada en fazla iki yılda kesin degişmelidir.Genç anaarının artılarına girmesem iyi olur.
Başka bir not daha Çin'de 6 ayda bir ana arı degiştiriliyor.

24 Ağustos 2007 Cuma

OYUNMU ÖNEMLİ GAYEMİ ???

“ Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibarettir.Mallarınız ve çocuklarınızda sizin için fitnedir”.diye bir ayet vardı,şu an tam mealini yazamasam da buna yaklaşık bir ifade.oyun oynamak için oyuncaklara ihtiyaç vardır.Çocukken başka oyuncak büyüdük mü başka şeylerle oynarız.Çocukken oyuncak arabalar,bisiklet ve hobi dediğimiz çok sevdiğimiz işleri sıralayabiliriz.biraz büyürüz oyuncak araba yerine gerçeği vardır arabanın ve gene çok ilğimizi çeker ve severiz onu.bu mantıkla baktığımızda aslında bizde bir zamanlar anne ve babamızın oyuncaklarıydık.

Benim hayatta çok sevdiğim şeylerden biride arılarım.demek ki bunlarda benim oyuncaklarım oluyor.onlarla olduğumda mutlu ve huzurlu oluyorum,yani çocukların oyuncaklarıyle oynadıkları gibiyim diyeyim.her boş vaktimde onlara koşuyorum,onlarla oynarken parada kazanıyorum.aslında severek yaptığınız tüm işler oyun gibi.hiç bir zaman insana zor gelmez devamlı katlanırsınız.Arılar bazen canınızı yakarlar,bazen de ağzınızı tatlandırırlar.yalnız siz hep mutlusunuzdur.

Dünyada misafir olduğumuzu unutmamak gerekiyor.bazen öyle bir kaptırıyorum ki .sanki dünyada ebedi kalacakmışız gibi.burası bir imtihan sahası ve biz imtihanı kazanmak için o sahada,bize verilen ömür sermayesini bitirmeye çalışıyoruz.zamanı geldiğinde de çekip gideceğiz.Allah imanla dünyadan göçmeyi nasip etsin.

11 Temmuz 2007 Çarşamba

ARILARIMIZ

Son yapmış oldugum gezi sonrası oturup düşündüm.izlenimleri gözden geçirdim.ve arı ırkları hakında söylenecek birşeyler var.Bölğelerin yerli arıları hakkındaki bilgilerini aldım.benim bildiklerimle karşılaştırdım.şu sonuş çıktı.Yerli ırklar sanki yaşadıkları bölgedeki iklimleri sanki genlerine işlemişler,mevsimim ne azizlikler yapacagını bilip ona göre açılıp saçılmadan havaların belli bir düzeye gelmesini bekleyip sonra atağa kalkıyor.belkide onun için ekotip diyorlar.bu bölgeye özgü,bu bölgenin arısı gibi.bunu okumuş oldugumuz kitaplardada görüyoruz.bazı arılar daha ağustos ayından kış hazırlıgı yaparken bazısı hala ekim kasım aylarında yumurta atar.bizde bu arıların yerlerini tersine çevirirsek ne olacak bakalım.mugla arısını götürdük erzurum,a eylül ekim ayında hala yumurta atmaya çalışacak ve çarpılacak.kafkas arısınıda götürdük mugla,ya arı agustosta yavruyu kesip bekleyecek şimdi kış gelecek diye.bekleye bekleye mevcut bitecek.en son yapılan bir anket vardı Devrim hocamız yaptı en çok ölüm birilerinin her yere dayattıgı arıda yaşandı.her arımız değerlidir.hepsinin kendine özgü özellikleri var.ama birini severken birine kötü demek dogru degil.birde şuna dikkat ettim bir yerin yerli arısı mevsim şartlarını göz önüne alarakbaharın üredigi için hastalanmıyor.bölgenin yabancı arısı açılıp saçılıyor havada bozdumu,hastalanıyor.

3 Temmuz 2007 Salı

KISA SÜREDE BAL ALINACAKSA ,BİRLEŞTİRME ŞU ŞEKİLDE YAPILMALIDIR.

Seneye ömrümüz olursa arı bieleştirmeyi şu şekil yapacam.yan yana 3 kovan koyup kestane bal akımı başladıgında,birleşecek arıların hepsine koku verilereek ertesi gün iki kovanı alarak oradan başka yere koyacam.yerinde kalan kovana ızgara konulacak.işe giden tarlacılarda eski yerlerine gelecek ve orada kalan kovana girecekler.bende 3 kovanın tarlacılarını bir yerde toplamış olurum.zaten kısa dönem olan kestane nektar akımında balı kısa sürede toplamış olacagız.yanlız bu sistemde arı birden artacak ama tarlacıların en yüksek ömrü 20 gün olarak düşünürsek,20 gün sonra mütiş bir nufus azalması olacak ama balıda depolamış olacaksınız.diger tarlacılarını aldıgımız kovanlara dönecez bu sefer.başka yere arı nakli yaptıgımızda ise daha önce tarlacısı alınmış kovana aynı uygulamayı yapacaz.yani tarlacılar bu seferde eski kovana verileceklerdir.

13 Haziran 2007 Çarşamba

80 BİNLİK ARI KOVANI AÇIKLAMASI

Ben bu sene arılarımı tam ayarlayamadım.ana arı üretimim ilk etepta başarısız oldu ve bana 10 gün kaybettirdi,arıcılıkta 10 gün çok önemlidir.çünkü yaptıgım hesaplara göre üretecegim analar kestane nektar akımına denk gelecek şekilde yumurtlatıp tarlacılar üretmekti,bu olmadı.elimizdeki eski anaları teşvik ederek mümkün oldugu kadar yumurta attırmaya çalıştım.bu hesaplar nektar akımından önce yapılıp,6 hafta önce uygulanmalıydı.tüm arıcı kardeşlerimi o dönemde uyardım.çünkü bü gün atılan yumurta 6 hafta sonra tarlacı arı oluyor.(istisnalar hariç).ayrıca yapılan istatistiklere baktıgımızda ise en yüksek verimde 80 bin nufuslu arılı kovanlarda oldugu saptanmıştır.arıları neden bal akımında birleştirdim derseniz,daha önce bu güçteki arı kovanını elinizde sağlıklı bir şekilde tutamazsınız.arınız mutlaka oğula meyledecektir,onun için nektar akımında birleştirdikki balla uğraşırken başka şeyleri düşünmeye vakti olmasın.hasattan sonra gene bu arılar zayıf arılara dagıtılacak.elimde 50 kovan civarında arı vardı şu an 30 tanesi 80-90-100 binlik mevculu hale getirildi kestane bal hasadından sonra tekrar bir kaç çıta olan arılarım var ana yeniliyor şu sıralar onlara geri çıtalı arı olarak verilecek.yani 20 kovan arı toplasan hepsini 40 çıta yapmaz durumda.arıların nufus sayımı nasıl oluyor diyenler olabilir.bir sıkı sıkı arı sarmış çıta 3-4 bin arı demektir.10 çıta arı kaplı çıta 40 bin arı,20 arı kaplı çıta çok sıkışık olacak,al sana 80 binlik kovan.hayrını görün.

80 BİNLİK ARI KOLONİSİ BAL VERİMİ

80 binlik arı kolonisi hazırlanışı şöyle. tek katlı bir arınız var verecegi bal 20 kilo,iki tane tek katlı kovanınız olsa alacagınız bal işler yolunda giderse 40 kg.ama kovandaki katı alıp diger kovanı iki katlı yaparsanız,80 binlik olur ve gene işler yolunda giderse alacagınız bal 80 kg.çıkıyor.ben 4 katlı yapıp 160 kg. bal alayım derseniz bu sefer verim 120 kg.düşüyor.yani araştırmalar en yüksek verimin 80 binlik arılarda oldugunda

27 Nisan 2007 Cuma

ORGANİKCİYİZ BİZ

hep organik zaten.Başka varmı sanki.