11 Temmuz 2007 Çarşamba

ARILARIMIZ

Son yapmış oldugum gezi sonrası oturup düşündüm.izlenimleri gözden geçirdim.ve arı ırkları hakında söylenecek birşeyler var.Bölğelerin yerli arıları hakkındaki bilgilerini aldım.benim bildiklerimle karşılaştırdım.şu sonuş çıktı.Yerli ırklar sanki yaşadıkları bölgedeki iklimleri sanki genlerine işlemişler,mevsimim ne azizlikler yapacagını bilip ona göre açılıp saçılmadan havaların belli bir düzeye gelmesini bekleyip sonra atağa kalkıyor.belkide onun için ekotip diyorlar.bu bölgeye özgü,bu bölgenin arısı gibi.bunu okumuş oldugumuz kitaplardada görüyoruz.bazı arılar daha ağustos ayından kış hazırlıgı yaparken bazısı hala ekim kasım aylarında yumurta atar.bizde bu arıların yerlerini tersine çevirirsek ne olacak bakalım.mugla arısını götürdük erzurum,a eylül ekim ayında hala yumurta atmaya çalışacak ve çarpılacak.kafkas arısınıda götürdük mugla,ya arı agustosta yavruyu kesip bekleyecek şimdi kış gelecek diye.bekleye bekleye mevcut bitecek.en son yapılan bir anket vardı Devrim hocamız yaptı en çok ölüm birilerinin her yere dayattıgı arıda yaşandı.her arımız değerlidir.hepsinin kendine özgü özellikleri var.ama birini severken birine kötü demek dogru degil.birde şuna dikkat ettim bir yerin yerli arısı mevsim şartlarını göz önüne alarakbaharın üredigi için hastalanmıyor.bölgenin yabancı arısı açılıp saçılıyor havada bozdumu,hastalanıyor.

Hiç yorum yok: